13 Mart 2014 Perşembe

Meyve sabunları
Parfüm kokulu sabunların yeni yeni hayatımıza girdiği düşünüldüğünde, meyve kokulu sabunların bundan en az üç yüz yıl önce ülkemizde kullanılmaya başlanması sabunlara tarihi bir işlev de yüklüyor. Görenlerin Plastik meyvelere benzettiği, ancak bilenlerin fark edebileceği meyve sabunları, tarihte hem temizlik hem de süs eşyası olarak kullanılırdı. Elma, Armut, üzüm, şeftali, kiraz, muz, kavun, çilek, kayısı, Limon şeklinde üretilen ve her birine has kokusuyla dikkat çeken meyve sabunları, 19. Yüzyılda Edirne'nin en önemli ticaret maddesiydi. Bitki ve otlardan elde edilen yağların burun, ciğer doğrudan ve deri tarafından vücuda alındığını kabul edersek bu sabunların süs olmaktan çıkıp, doğal ilaç işlevi üstlendiğini de görürüz. Meyve esanslı sabunlar, bugünkü Limon, şeftali ve elma kokulu sabun ve şampuanlara temel oluşturduğunu da söyleyebiliriz. Eskiden temizlik şimdi ise sadece süs aracı olarak kullanılan meyve sabunları, bildiğimiz yeşil sabunların eritilmesinden elde ediliyor.
Sıvı haline getirilen sabun, içine birkaç damla gül yağı konulduktan sonra soğuyana kadar bekletiliyor. Daha sonra sabun hamurunun yoğrulmasına geçiliyor. Hangi meyvenin kokusu verilmişse, Hamura onun şekli veriliyor. Son olarak da aslına uygun olarak boyanıp hazır hale geliyor. Üretilen sabunların hepsi piyasada satılmaz, büyük bir kısmı padişahın isteği üzerine İstanbul'a Topkapı Sarayı'na gönderilirdi. Mis kokulu meyve sabunları, aynı zamanda çok değerli bir süs eşyasıydı. Özellikle padişah kızları ve cariyeleri çeyizlerine, odalarına bu sabunları koyarlardı. Ayrıca padişahların yabancı devlet başkanlarına gönderdiği hediyeler arasına meyve sabunları da konulmasına özen gösterilirdi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder